Sintra , Lizbon seyahati planlayanlar için en üst sıralarda yer almalı. Gelip görmeden gitmek büyük eksiklik. Abartısız sadece Sintra için bile Lizbon’a gelinir. Geldiğiniz ilk anda sizi etkilemeyi başarıyor. Hem görülecek yerler, hem doğası ve huzur veren atmosferi ve de tertemiz havası ile ziyaretçilerini mutlu etmeyi sonuna kadar başarmakta.
Sintra gezilecek yerler : Üç önemli ziyaret noktası var, Pena Sarayı, Qinta da Regaleira ve Castelo dos Mouros (Moorish Castle ) . Sintra’dan 434 numaralı otobüse binerek Pena Sarayına gidebilirsiniz. Biz öncelikle istasyona 15-20 dakika yürüme mesafesinde olan Quinta da Regaleira’yı gezmek oradan da yürüyerek Pena Sarayına ve yaklaşık 850 metre uzağındaki Castelo dos Mouros’a gitmek istedik. 434 numaralı otobüs yüksek sezonda çok kalabalık, Ocak ayı olmasına rağmen doluluk oranı hatırı sayılır derecedeydi. Pena Sarayına gitmek için tuk tuk yada taksiye binmek daha iyi bir seçenek. Pena Sarayının istasyondan uzaklığı yaklaşık 6 km. Gözlediğimiz kadarıyla insanlar önce saraya sonra Regaleira’ya geçiyor biz tersini yaptık. Aslında iyi de oldu, sarayı nispeten daha kuyruksuz ve rahat gezdik. Şayet saraya yürümek isterseniz bunun sürekli tırmanılan bir yokuş olduğunu ve yaz aylarında çok zorlayıcı olabileceğini unutmayın.
Qinta da Regaleira: Ağaçlıklı çok güzel bir yoldan ulaştık. Regaleira Sintra’da gerçekten görülebilecek en güzel yerlerden biri diyebilirim. 16. yüzyılda yapılmış ve Portekiz’in ünlü aileleri ikamet etmiş. 1892 yılında Carvalho Monteiro isimli Portekizli böcek bilimcisi sarayı satın almış ve İtalyan mimar Luigi Manini’ye teslim ederek baştanbaşa yeniletmiş. Bu yenileme ile saray günümüzdeki haline dönüşerek benzersiz bir yer haline gelmiş. Sarayda gotik ve rönasans mimari tarzı hakim. 1998 yılında restore edilerek halkın ziyaretine açılmış. Sarayın parkında yerin altına inen 2 adet sarmal kule var ve bunlar törenler için yapılmış. 9 katlı salmal kuleler yerin altında birbirine bağlı. Kulenin dibinden saraya giden dehliz, bundan başka birçok yeraltı tüneli var. Ayrıca avluda küçük ve sevimli bir ibadethane bulunmakta. Biraz gizemli bir saray ve bahçesinde kuleler, göletler, labirentler bulunmakta. Unesco Dünya Mirası içinde. Giriş 6 Euro. Buradan o kadar etkilendik ve sevdik ki ayrılmak istemedik. Kış aylarında kapanış saati 18:00.









Sintra Pena Sarayı : Pena Sarayına gitmek üzere Regaleira’dan ayrıldık. Aralarındaki mesafe yaklaşık 3 km ve bizim için vız gelir diyerek başladık yürümeye. Ancak bu bir dağ yolu, yamacın etrafından dairesel bir tırmanışla yürünüyor. Düz bir yerde yürümek gibi değil, bir süre sonra gerçekten yorucu olmaya başlıyor. Şayet yazın gelirseniz ve sırt çantası gibi bir şeyler taşıyorsanız epey eforlu bir yürüyüş olacaktır. Yanınıza su vb bir şeyler almayı unutmayın deriz. Epey ilerledikten sonra baktık ormanlık alanda bizden başka kimse yok. Pena sarayına kestirme bir geçit varmış ama sanırım biz kaçırdık. Yolda bizim gibi yürüyerek çıkan birkaç kişi vardı ve sonra kayboldular, muhtemelen kestirme yoldan devam ettiler. Zaman kaybetmemek için hem tırmanmaya hem de taksi-otobüs ne bulursak yolun kalanında binmeye karar verdik ama ne gelen var ne giden. Muhtemelen saraya çıkışlar son bulmuştu ve otobüsler iniş için sarayın orada bekliyorlardı. İşin kötü tarafı yürü yürü ne nerede olduğunuzu ne de ne kadar yolumuz kaldığını tahmin edemiyorduk. Dağda olduğu için telefonun çekişi de sıfır. Yalan yok ürkmeye de başladım ama belli etmiyorum acaba yaban domuzu vb bir şey çıkar mı karşımıza diye. Kafa işte üretmeye başladı bir kere. Bitmeyen bir 3 km. Susadık, kan şekerimiz düştü belki de hezeyanlar ondandır:)) Saraya doğru ne geçerse el edip durduracağım başka yolu yok dedim. O arada üzerinde Pena Sarayı reklamı olan özel bir aracın geldiğini gördük. Durdurup, saraya kadar binebilir miyiz, diye sordum. Saolsun geri çevirmedi ama sanmayın hayrına. Bindik binmesine ama kalan yolumuz 1 km’den azmış, binmemizle inmemiz neredeyse bir oldu:))) Arkadaşa bu minnak yolculuk için 5 euro ödedik. Susuzluktan ölmeden sonunda saraydaydık ya önemli değil. Soluğu önce kafesinde aldık mecburen. Burası öyle güzel bir saray ki her şeyi unutturdu. Masaldan fırlamış romantik bir yer, nereye bakacağınızı şaşırıyorsunuz. Hem düşük sezonda hem de öğleden sonra gittiğimiz için içini rahatlıkla gezdik ama yüksek sezonda çok kalabalık oluyormuş. Aslında içinde aman aman bir şey yok ancak dışı ve mimarisi çok güzel. Kral II. Ferdinand tarafından 1850’lerde yaptırılmış, Unesco Dünya Mirası listesinde. Sarayda kuleler, kral ve kraliçenin odaları, büyük bir salon , yemek odası, mobilyalar ve mutfak ve kullanılan eşyalar sergileniyor. Sarayın en etkileyici tarafı bulunduğu yer ve mimarisi. Sarayı gezdikten ve terasındaki kafede mola vererek gücümüzü topladıktan sonra bir sonraki noktaya yani Castelo dos Mouros’a doğru yollandık. Sarayın içine giriş ücreti 14 Euro.





Castelo dos Mouros : Pena Sarayından yaklaşık 850 metre ilerideki bu kale bir mağribi kalesi. Kuzey Afrikalı Mağribiler tarafından 9. yüzyılda Sintra’yı korumak amacıyla yapılmış. Hristiyanların Portekiz’i işgali sonrasında harabe halini almıştır. Giriş ücreti 8 Euro. Muhteşem bir manzaraya sahip ve gelmişken mutlaka görülmeli. Kış aylarında akşam 18.00 de kapanıyor. Sintra’da son durağımız olan Castelo dos Mouros‘u (Moorish Castle) gezdikten sonra biraz da Sintra merkezde vakit geçirdik. Bu üç yer Sintra’da en önemli gezilecek yerler. Şayet vaktiniz varsa Sintra Ulusal Sarayı’nı da gezebilirsiniz.

Sintra National Palace – Ulusal Saray: Kraliyet yazlık sarayı olarak kullanılmış. Sonrasında müzeye dönüştürülmüş.

Cabo do Roca : Biz Cabo do Roca ve Cascais’e gitmedik. Eminiz oralarda güzeldir ama gerek görmedik diyelim. Tüm günümüzü Sintra’da geçirmek istedik. Sintra’dan Avrupa’nın en batı noktası olan Cabo do Roca’ya geçmek isterseniz bizim gibi ağırdan almadan hareket etmeniz gerek. Normalde Sintra’dan 403 numaralı otobüs Cabo do Roca’ya gitmekte. Aynı otobüse Cascais’den de binilebiliyor. Kayalıklar ve bir deniz fenerinden başka da bir şey olmadığı için Cabo do Roca listemizde yer almadı. Avrupa’nın en batı ucuna gittim demek isteyebilir ve gitmişken bir sertifika ile belgelemek isterseniz Cabo do Roca ziyaretçi ofisinden alacağınız 11 euro değerindeki sertifika ile burada olduğunuzu tescil ettirebilirsiniz:)))
Cascais : Cabo do Roca’dan otobüsle gidilebiliyor. Atlas Okyanusu kenarında yazlık bir kasaba. Geçmişinde balıkçı kasabasıymış şimdilerde lüks yazlıklar var. Cascais’ten Lizbon’a trenle dönebilirsiniz. Hem kışın gitmiş olmamız hem de yapılacak çok fazla bir şey olmadığı için Cascais’i de listemizden çıkarmıştık, gitmedik. Daha çok yüzmek için gidilen bir yer Cascais. Giderseniz Boca do Inferno isimli doğal kaya oluşumu ve Guincho Plajı en sevilen yermiş.
Cascais , Cabo do Roca ve Sintra‘yı aynı gün gezebilmek için ya araba kiralamak ya da taksi tutmak en mantıklı seçenek olabilir. Bu üçlemeyi yapan günlük turlara da var. Cascais ve Cabo do Roca’yı elemiş olduğumuz için bir tam günü doyasıya Sintra’da geçirdik.
Casa Piriquita : Sintra’dan dönmeden önce vaktiniz varsa Casa Piriquita adlı küçük pastanenin ürünlerinden tatmanızı tavsiye ederiz. Özellikle Queijada ve travesseiro denemelisiniz. Çok kalabalık bir pastane.

Travesseiro

Queijadas
Portekiz’in başkenti Lizbon gezilecek yerler ve Lizbon Yeme İçme başlıklı yazılarımıza aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

“Sintra Gezilecek Yerler” için 3 cevap
Birlikte gidebilmeyi ve senden dinleyerek gezmeyi,keşfetmeyi çok isterdim doğrusu,mükemmel bir anlatım👏🏻
BeğenLiked by 1 kişi
cok tesekkur ederim, neden olmasin😘
BeğenBeğen
[…] Lizbon gezilecek yerler Sintra Gezilecek Yerler […]
BeğenBeğen