Johannesburg ve Pretoria gezilecek yerler

Johannesburg, Güney Afrika’nın finans merkezi olarak bilinmekte, tanınmış şirket ve bankaların genel müdürlüklerine ev sahipliği yapmakta. Cape Town’dan uçakla 1.5 saat mesafede. Ülkenin en büyük ve en kalabalık şehri konumunda. Joburg ve altın şehri olarak da biliniyor.  Altın ve pırlanta yatakları ile çevrili ve çevresinde yıllardır kazılan madenlerinden çıkarılan toprak nedeniyle sonrada oluşmuş tepelerle dolu. Son yıllarda şehir merkezinde ofisi bulunan birçok tanınmış şirket, sürekli yaşanan hırsızlık olayları nedeniyle binalarını boşaltmış, kendilerine ait daha güvenli alanlar oluşturarak bu bölgelere taşınmışlar. Onlardan boşalan bir çok binaya ise evsizler yerleşmiş. 1888 yılındaki kuruluşundan 21. yüzyıla kadar ham elmas konusunda dünya lideri olan İngiliz-Güney Afrika şirketi olan De Beers’in elmas biçimli binası diamonds building de bu şehir de bulunmakta. Şehir zenginlerin yaşadığı mahalleler ve birkaç cadde dışında kötü durumda, ortalık pislik ve sefalet içinde. Tren istasyonu, tren yolu ağının daha iyi hale getirilmesi amacıyla satın alınmış ama amacına ulaşamayarak boşta kalan onlarca tren ve vagon ile tren mezarlığına dönmüş durumda. Johannesburg ve çevresinde yetişen Jakaranda ağaçları, açmaya başladıkları Ekim ayından sonra inanılmaz güzellikte görüntü oluşturmakta.

Güney Afrika Jakaranda ağaçları

Johannesburg gezilecek yerler

Anayasa tepesi insan hakları bölgesinde (Constitution Hill) Güney Afrika Anayasa Mahkemesi, en yüksek mahkeme konumunda. Binanın önünde Güney Afrikalılara adalet ve baskıdan uzak yaşama haklarını hatırlatmak için sürekli yanan demokrasi alevi bulunmakta. Şehirdeki başka bir ziyaret noktası da Houghton Mandela Evi. Houghton oldukça varlıklı bir bölge, çevre tertemiz, evler son derece lüks. Mandela evi ziyaret edilemiyor, dışarıdan görüyorsunuz. Çocukları şimdilerde bu ev için mahkemelikmiş. Ziyaretçiler evin önüne dileklerini yazdıkları küçük taşlar bırakıyorlar. Apartheid Müzesi gezilebilecek yerler arasında.

Constitution Hill & The Flame of Democracy
Houghton Nelson Mandela Evi
Nelson Mandela’nın evi önündeki yazılı taşlar

Sandton City Mall: Burası çok güvenilir bir alışveriş merkezi, birçok tanınmış marka ve yerel ürünü bulabilirsiniz. Ayrıca yeme içme yerleri açısından da zengin. Avlusunun adı Nelson Mandela Square ve meydanda anıtı var. Avluda akşamları müzik/dans aktiviteleri yapılıyor. Alışveriş merkezinin altındaki markete de bayıldık. Akşam yemeğini Afrika’ya gelirken uçakta yanımızda oturan Cape Town yerlisi bir çiftin önerdiği Ocean Basket adlı restoranda aldık. Deniz ürünleri ağırlıklı bir restoran ve oldukça başarılı. Yemek sonrası Mandela meydanında gittiğimiz Hard Rock Cafe şansımıza mı öyleydi bilmiyoruz oldukça kalabalık, çok büyük olmasına rağmen oturacak yer bulmak zor. Canlı müzik eşliğinde dans edenlerle oldukça hareketli bir ortamı var. İçeceklerini hem sunum hem lezzet olarak beğenmedik hatta ilk kez bir Hard Rock Cafe’de böylesine hayal kırıklığı yaşadık ama içeride güzel koleksiyon var, duvarlarında çeşitli sanatçıların kıyafetleri, gitarları ve fotoları asılarak sergi haline gelmiş. Bunlar arasında Jackson’s 5 kardeşlerin kıyafetleri, Bon Jovi’nin gitarı, bar kısmında Gun’s and Roses’ın davulu sayılabilir. Yer bulamasanız da uğramaya ve sergilenen koleksiyonu görmeye değer. Yeri gelmişken kaldığımız Sandton Sky Hotel bu alışveriş merkezine 150 metre mesafede. Hem Cape Town hem de Johannesburg’da Sky Hotelde konakladık, her ikisi de oldukça iyi, gerek odalar gerekse genel alanlar temiz. Kahvaltıları çok güzel ve çeşit bol.

Johannesburg Hard Rock Cafe Bon Jovi
Guns & Roses

Planesberg Ulusal Parkı , Safari ve Bakubung: Seyahatimizin açık ara en güzel ayağı, Afrika’da birçok güzellik deneyimlememize rağmen baştan sona gezinin bizim için başrol oyuncusu. Safarimizi, Johannesburg’dan yaklaşık 170 km uzaklıkta bulunan Planesberg Ulusal Parkında yaptık ve Planesberg ulusal parkı içindeki Bakubung Legacy Hotel & Resort de konakladık. Lodge’lar inanılmaz güzel, parkın içinde, yemyeşil doğası, havası ile başka bir dünya. Odalar temiz ve konforlu. Akşam yemeğini ulusal parkta, tellerle çevrili alanda açık büfe olarak, yöresel müzik ve danslar eşliğinde alıyorsunuz, menüde bölgeye has yemekler var ve oldukça lezzetli. Kudu ve sığır eti, balık, malay usulü tavuk, zeytinyağlılar, yöreye has salatalar, turşular, meyve ve tatlı çeşitleri menüden aklımızda kalanlar. Otelin kahvaltısı da kesinlikle 10 numara, tabiatın içinde keyfine doyum olmuyor. En kötü tarafı bir gece kalmış olmamız, keşke daha uzun kalabilseydik. 

Bakubung Legacy Resort

Planesberg Safari : Sabah 05.30 da otelden kalkan korunaklı jiplerle safari başlıyor. Biri sabah erken saatte diğeri aksam üzeri olmak üzere günde 2 safari yapılıyor. Safari 3 saat sürüyor. Park 550 km karelik bir alanı kapsıyor ama safari sadece belli bir rota üzerinde yapılıyor. Sabah erken ve gece geç saatte yapılmalarının sebebi buradaki hayvanları avlanma nedeni ile gece ayakta olmaları ve görünebilme olasılıklarının artması. Üzerinize ceket ve bere almanızda fayda var ve de sinek ilacı. Gelirken dürbün getirirseniz çok daha iyi gözlem yapabilirsiniz. Başarılı bir safari big 5 olarak adlandırılan aslan, leopar, gergedan, fil ve bizon gibi hayvanların hepsini ya da çoğunu görebilmekle ifade ediliyor. Hepsini ya da çoğunu göreceğinizin garantisi yok. Şoförler deneyimli, nerelere bakmaları, hangi sapaklara girmeleri gerektiğini biliyor olsa da yine başarılı bir safari şansınıza kalmış. Araçtan çıkmak yasak, kendi aracınızla da safari yapabiliyorsunuz ayrıca uçan balonla gezmek de mümkün. Şansımıza büyük beşten aslan, gergedan ve fil, diğer türlerden su aygırı, zebra, geyik, zürafa, kudu (güney afrikaya özgü antilop), çakal ve coyote (kır kurdu) ile birçok kuş türünü görebildik hatta aslanların avına ve beslenmelerine şahit olduk. Bu yönüyle başarılı bir safari yaşadığımızı söyleyebilirim, bu hayvanları doğal ortamlarında görmek inanılmaz heyecan verici. Safari esnasında leopar görme olasılığınız hiç yok denemese de leoparların yaşadığı bölge farklı, yapılan safarinin rotası aslan bölgesinden geçtiği için leopar görebilme şansı düşük. 

Planesberg National Park Safari alanı

Johannesburg Aslan Parkı (Lion & Safari Park): Johannesburg şehrine 30 km uzaklıktaki park korunaklı araçlarla geziliyor. Tur yaklaşık bir saat. Rehber gezi süresince buradaki yaşam hakkında bilgi vermekte. Dilerseniz kendi aracınızla da parkı gezebiliyorsunuz ama araçtan dışarı çıkmanız, pencereleri açık bırakmanız, hayvanlara yaklaşmanız güvenlik nedeniyle yasak, yasağı delmeye kalkarsanız da sorumluluk size ait. 2015 yılında kendi araçları ile parkı gezen çiftin açık olan camından dişi bir aslan atlıyor ve kadın turiste saldırıyor. Kadın kurtulamazken eşini yaralı olarak kurtarıyorlar. Geziniz sırasında aslanlar, çitalar, yabani köpekler ve zürafalar görebileceğiniz türler arasında. Oldukça keyifli geçen bir gezi. Plannesberg Ulusal Parkında safari yapacak olsanız da safariniz esnasında aslan, zebra, Afrika köpeği, çita gibi hayvanları görememe olasılığı nedeniyle bu parka da gitmeniz tavsiye olunur. Parkta market, alışveriş merkezi ve wc bulunmakta.

Lion and Safari Park
Johannesburg aslan parkı
Johannesburg Lion & Safari Park

Lesedi Kültür Köyü: Lesedi aslında anime bir köy. Afrika yerlilerinden Zulu, ,Xhosa, Basotho ve Pedi gibi kabilelerinin yaşamlarının sergilendiği bölge. Geziniz sırasında rehber, kabilelerin yaşamı, dili, töreleri ve ritüelleri hakkında bilgi veriyor. Sonrasında yerel dansları izleyeceğiniz gösteri alanına geçiyorsunuz. Köyde ayrıca makul fiyatlı hediyelik eşya satın alabileceğiniz pazar yeri bulunuyor, kredi kartı geçmekte. Anime bir köy olsa da çok keyifli bir yer ya da biz çok sevdik. Lesedi köyünde orijinal yerli yaşam yok ancak ülkede anlatıldığı şekilde yaşayan kabileler mevcutmuş. 

Lesedi Cultural Village
Lesedi Kültür Köyü

Johannesburg Sun City Resort : Johannesburg’dan yaklaşık 2 saatlik mesafede bulunan Sun City aslında oteller, kumarhaneler, restoranlar ve alışveriş merkezinden oluşan bir eğlence merkezi ve tatil bölgesi. Komplekste 4 otel var. Burası bir şehir değil etrafı çevrili bir tatil beldesi. Otellerin kendi havuzları ayrıca otellerde kalan misafirlerin ücretsiz kullanabildiği dalga havuzu bulunmakta. Dışarıdan gelen misafirler dalga havuzuna ücret ödeyerek girebiliyor. Daha önceleri otellerle dalga havuzu, restoran ve alışveriş merkezi arasında finiküler sistem varmış ama artık shuttlarla ulaşım sağlanıyor. Aslında tam bir Afrika tatil köyü, bizim gruptan başka beyaz neredeyse görmedik. Gittiğimizdeki ilk izlenimimiz harika bir yer şeklinde oldu, sonra hazırlanıp dalga havuzuna geçtiğimizde hayal kırıklığı yaşadık, nedense hijyenik gelmedi, sezon henüz başlamasına ve çok kalabalık olmamasına rağmen etraf da çok temiz değildi, yoğun sezonunu düşünemiyoruz bile. Dalga havuzunda kaydıraklar var, plajı yapay kum ve şezlonglar bulunmakta. Yapay havuzun girişi otel müşterilerine ücretsiz, check in esnasında resepsiyonda giriş fişleri veriliyor. Bu havuzdan verim alamayınca kaldığımız otelin havuzuna gidelim dedik ama orada da durum aynı, Türkiye’de düşük bütçeli, hijyeni fazlaca takmayan işletmeleri hatırlattı bize ve sadece güneşlenmekle yetindik. Buraya gelen bazı misafirler ayılıp bayılıyormuş ama kısaca bizi etkileyemedi. Neyse ki sadece bir gece kaldık. Havuzları bizi açmasa da tesisin yeme olanakları fazla. Sun City göl kenarında kurulmuş, akşam yemek öncesi kaldığımız otelden göle doğru yürüyüş yaptık, çevre gerçekten çok güzel, huzur verici ama karşımıza çıkan babun nedeniyle huzurumuz kaçtı, korkudan tırıs tırıs kalabalığın olduğu bölgeye gitmek zorunda kaldık. Babunlar saldırgan olabiliyor özellikle de elinizde yiyecek bir şeyler varsa, gelirseniz siz siz olun yiyecekle dolaşmayın, odanızın kapı ve pencerelerini kapalı tutun. Tesis Plannesberg Milli Parkı sınırında olduğu için çevrede sıklıkla babunlarla karşılaşılması mümkün. Akşam yemeğini tesis bünyesindeki Legends Restorantta aldık. Buranın en iyi restoranı imiş, daha ziyade et ürünleri bulunuyor. Canlı müzik var ve hoş vakit geçiriliyor. Kumarla aramız olmadığı için yemek sonrası Hard Rock Cafe’de oturmayı tercih ettik. Buradaki şubenin daha başarılı olduğunu söylenebilir. Sun City’e gelirken yolda onlarca teneke ve kibrit kutusu büyüklüğündeki evlerinin olduğu langa yerleşimlerinden geçiyorsunuz. Gözlenen yaşam içler acısı. Yolda birçok speed bump var, bunlar yönetim tarafından yapılmamış hatta yetkiler kaldırıyor burada yaşayan halk yeniden yapıyormuş. Amaçları ise gece buradan geçen araçların süratini düşürerek yavaşlamalarını ve soyulmalarının kolay hale getirmekmiş.

Johannesburg Sun City Resort
Sun City yapay dalga havuzu

Pretoria gezilecek yerler

Johannesburg’dan yaklaşık 60, havaalanından ise 50 km uzaklıktaki, ülkenin yönetsel başkenti olan Pretoria gezisini yaptık. Hakkında çok da bir şey yazamayacağım, geçerken uğradık sadece tadında bir gezi oldu. Gezimiz güvenlik nedeniyle daha ziyade araçla tur şeklinde gerçekleşti, zaten insan inmek de istemiyor. Güvenli olmamasının nedeni sadece beyazlara duyulan antipati değil aynı zamanda genel olarak turistlerin hırsızlığa uğramaları, rahatsızlık verilmesi gibi sebepler yoksa gündüz gözüyle saldırıya uğramanız ya da cinayete kurban gitme olasılığı değil. Girilmemesi gereken mahallelere girmemek, gece yürümemek gibi hususlara burada da azami dikkat edilmesi gerekiyor. 

Şehre Andries Pretorius’un kendi adı verilmiş. Pretorius yanına Cape kolonisinden kovulan Voortrekker’leri (Hollanda kökenli, Afrikaan lehçesi kullanan halk) alarak onları Apies nehri kıyısına yerleştirmiş. Burada Zulu kabilesi ile girdikleri kanlı savaşta galip gelmesi nedeniyle kahraman ilan edilmiş. Bu nedenle nehir kanlı nehir olarak bilinmekte. Şehirde büyük bir üniversite bulunmakta. Pretoria’da Afrika’ya geldiğinizi sonuna kadar anlıyorsunuz, sokaklarda bir tek beyaz yok. Beyaz nüfus %9 civarında ve oldukça korunaklı, lüks, havuzlu çok güzel evlerde, mahallelerde yaşamakta.  Şehirde çok fazla ziyaret noktası ya da yapılacak bir şey yok.  Voortrekker Anıtı ve Union Buildings (Birlik Binaları) ve Church Square görülebilecek yerler arasında. Church Square şehrin en önemli meydanı, ortasında Güney Afrika Cumhuriyeti’nin kurulmasında önemli rol oynayan ve devlet başkanı olan Berlin kökenli Paul Kruger‘in heykeli yer alır. Voortrekker Anıtı, granitten yapılmış ve bir tepenin üzerine inşa edilmiş. Duvarlarında Voortrekker’lerin yerli halk ile yaptıkları savaşların kabartmaları canlandırılmış. Mola vererek ziyaret ettiğimiz tek yer Birlik binaları ve önündeki Nelson Mandela Anıtı oldu. Yarım çember şeklindeki binanın mimarisi oldukça güzel aynı zamanda Güney Afrika Devlet Başkanının ofisi de burada bulunmakta. Birlik Binalarının karşısında alanda bulunan 9 metrelik Nelson Mandela anıtı önünde mola verdik.  Anıtın yakınında Güney Afrika’nın en eski kabilelerinden biri olduklarını ve dillerinin Afrika’da kullanılan ilk dil olduğu halde hükümet tarafından resmi olarak kabul edilmediği için 5 yıldır direniş yapan Khoisan kabile üyeleri bulunmakta. Kabile aynı zamanda eylem yaptıkları alanda kenevir de yetiştirmekte. Güney Afrika’da kenevirin evlerde şahsi kullanımı 2018 yılında serbest bırakılmış olmasına rağmen, Khoisan Kralı olduğu söylenen kabile lideri burada, başkanlık binası karşısında kenevir yetiştirdiği için 2022 yılında tutuklanmış.  Ücret karşılığı fotoğraf çektiren bir üye bu ücretin direniş masraflarına kullanılmakta olduğunu belirtti ancak rehberimizin ricası üzerine de fotoğraf çektirmeye razı oldu.

Voortrekker Anıtı
Union Buidings ve önünde 9 metrelik Mandela Anıtı
Union Building yakınında eylem yapan Khoisan vatandaşı ve yetiştirdikleri kenevirler

Güney Afrika gezilecek yerler ile Cape Town gezilecek yazılarımızın linkleri aşağıdadır.


“Johannesburg ve Pretoria gezilecek yerler” için 2 cevap

Güney Afrika Cumhuriyeti – Gezmek Lazım için bir cevap yazın Cevabı iptal et